Genç kız ilk kurbandı... Boğazı kemiğe kadar kesikti, karşı koyma şansı bulamadı. İkinci kurban annesiydi... Kadın, karşı koymak için en azından bir süre mücadele etti. Kimsenin görmediği bir katil nasıl yakalanır...
Güney Londra'da suç mahalline çağırılan Maeve Kerrigan'ın ilk aklına gelen, bunun sonu kötü biten aile içi bir kavga olduğuydu. Ancak üst kattaki odalardan birinde kanlar içinde ve bilincini yitirmiş bulunan kocası, katil değil üçüncü kurban olduğu konusunda ısrarlıydı. Durum böyleyken, tek tanık onun genç kızıydı ve konuşmuyordu…
"Zekice, karmaşık ve çok etkileyici bir cinayet romanı... Uzun süre bu romanın etkisinden kurtulamayacaksınız."
-Lee Child-
Altı Derste Müziğin Poetikası Igor Stravinsky Pan Yayınları 104
Bu kitaptaki müzik açıklaması, müzik fenomeninin çözümlenmesiyle başlayan ve müziğin icrası sorunuyla biten altı dersten oluşmaktadır.
Bu derslerde, yol gösterici ilkeler özetlenmekte, müzik fenomeni, ses ve zaman ilişkileri içinde spekülasyon biçimi olarak incelenmektedir. "Kompozisyon nedir, besteci nedir? Besteci tam olarak nasıl ve ne ölçüde bir yaratıcıdır?" sorularına yanıt aranırken, bununla birlikte buluş, hayal gücü, ilham, kültür ve beğeni kavramlarına açıklık getirilmektedir. Rus müziğine de yer verilmiş olan bu derslerde, icracılar, dinleyiciler ve eleştiri sorununa da değinilmekte, son olarak da müziğin derin anlamı ile temel amacı saptanmaktadır.
Genç Ruh Gibi Kokardı: Bir Kurt Cobain Romanı James Greer Aylak Kitapbi 272
Kurt Cobain kimdi? Zenginliğe ve üne boğulmuş şımarık bir rock yıldızı mı? Uyuşturucudan ve can sıkıntısından zihni bulanmış bir bunalım ikonu mu? Bütün dünyaya dil çıkaran yaramaz bir çocuk mu? Evrenin yasını tutan bir bilge mi? Hayatı parmak uçlarıyla seyreden bir münzevi mi?
Bu kitap Cobainin her şeyden kaçmak için geldiği Daytonda geçirdiği günlerin başka başka gözlerden aktarılışının kitabı, ya da parçalanmış kimliklerini bir arada tutacak bir tutkal peşindeki, alkolik gençlerin modern zamanları, popüler kültürü, aşkı, cinselliği ve yaralarını kaşıyışlarının.
Kurt Cobaini kim öldürdü cümlesinin çoğul yanıtı. genç ruh gibi kokardı, yalnızlığınızı taşıracak, yitirdiklerinizi koyultacak, damağınızda bir zehri dolandıracak.
Kurt Cobaini bir yıldız ya da resmi tişörtlere basılan bir ürün değil, zaafları, kusurları ve ıssızlığıyla gerçek bir insan olarak okumayı ve boğazınıza kadar zarif bir modern zamanlar eleştirisine batmayı göze alabiliyorsanız genç ruh gibi kokardıyı sindirim sisteminize
vakit kaybetmeden sokun deriz.
Zira hazmı zor olabilir.
Bir Halkın Müziği Caz Sidney Finkelstein Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Caz, Siyahların Amerikan toplumunda beyaz ırkçılığına, Ku-Klux-Klan'a, ırk ayrımcılığına karşı verdikleri uzun ve acılı mücadeleler boyunca, Amerikan Yerlileri ve dünyanın hemen her köşesinden gelen göçmenlerle birlikte ezenlere karşı ortak bir mücadele ve ortak bir kültüre doğru gelişme ve bütünleşme içinde yarattığı özgün ve önemli bir müziktir. Caz, bugün, eğrisi ve doğrusuyla uluslararası bir sanat ve insanlığın kültür hazinesinin demirbaşlarından biridir. Cazı daha yakından anlayabilmek için, cazın yaratıcısı olan Amerika'nın siyah insanlarının tarihini, beyazların tarihi kadar incelemek ve bir bileşim halinde kavramak gerekir. Bu aynı zamanda, hem dünya çapında bir emperyalist güç, hem de siyah, beyaz ve pek çok başka ırktan oluşan halkıyla çok değerli sanat, bilim, müzik ve kültür birikimleri ve insanları yetiştiren bir ülke olan bugünkü Amerika'yı daha iyi anlamak için gereklidir.
"Duygularımı şiirle aktaramam, şair değilim; kendimi gölgeler ve ışıkla ifade edemem, ressam değilim; düşüncelerimi hareketlerle de açıklayamam, dansçı değilim. Ama bunların hepsini seslerle yapabilirim. Ben bir müzikçiyim. Yarın Cannabich'lerin evinde, sizin doğum ve isim gününüzü kutlamak için piyano çalacağım. Sevgili Babacığım, size, müzikte yeni hiçbir şeyin bestelenemeyeceği yılları görecek kadar uzun bir yaşam dilerim..." Tam adı, Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus'tu. Sonraki yıllarda "Theophilus" adı, önce Almanca karşılığı "Gottlieb"e (Tanrı'nın sevdiği), ardından da sözcüğün Fransızcası "Amadé"ye dönüşecek, müzik tarihi onu XIX. yüzyıldan itibaren "Wolfgang Amadeus Mozart" olarak anacaktı. Tanrı'nın mucizesiydi aslında... Her ne kadar besteci bir babanın çocuğu, öğrencisi ve ideali olsa da çocuk yaşlarında parlayan dehasının karşısında imparatorlar, imparatoriçeler eğilecek, çağdaşı meslektaşları bestelerine duydukları hayranlığı dile getirmekten yüksünmeyecekti. Daha 6 yaşında ilk defa gördüğü notaları yanlışsız çalabiliyordu. 35 yıllık yaşamında olağanüstü besteler üretti, soluk almadan çalıştı. Çevresinde bulunanlara günde onlarca defa, kendisini sevip sevmediklerini sorar, şaka için bile olsa cevap olumsuz olursa derin bir korkuya kapılır ve hemen gözleri dolardı. Hep çocuk kaldı. Yaşamını mektuplara sığdıracak kadar çok yazdı. Çok başarılı oldu, hep ânı yaşadı, çok kazandı, çok kaybetti, borçlu olarak öldü. Yaşamı yarım kaldı, yaş 35, yolun sonuydu, ortası değil...
Şipşak Mozart, dâhi müzisyen hakkında bilmeniz gereken her şeyi sunuyor.
Mozart gerçekte nasıl biriydi? Onu iyi tanıyan Herman Hesse "Mozart'ı ne kadar çok sever, onunla ne kadar çok meşgul olursanız, kişiliği sizin için o kadar karmaşık hale gelir" der. Ne var ki bir yerden başlamak gerek.
Hatta gecikmemenizi şiddetle tavsiye ederiz. Mevzu klasik müzik olduğunda pot kırmak istemiyorsanız bu işi bir an önce halletseniz hiç de fena olmaz. Şipşak Mozart, bu dâhi müzisyen hakkında bilmeniz gereken her şeyi size sunuyor.
Reinhold Hartmann, otuz yıl gibi kısa bir sürede altı yüzden fazla eser veren Wolfgang Amadeus Mozart'ın roman ve oyun yazarlarına, hatta yönetmenlere ilham kaynağı olan sıradanlıktan uzak yaşamından da kesitler veriyor.
Chopin: Tuşlara Adanmış Bir Yaşam Aydın Büke Can Yayınları 272
Yaşam dizimizin yeni kitabı, Polonyalı ünlü besteci Fryderyk Chopin'in yaşamına, yapıtlarına adanmış bir çalışma. Daha önce hazırladığı Bach, Mozart biyografileriyle de okur karşısına çıkan Aydın Büke'nin bu kitabı, yalnızca klasik müzik dinleyicilerini değil, sanat tarihi, edebiyat, Avrupa tarihi konularına ilgi gösterenleri de saracak. Ünlü bestecinin Avrupa tarihinden etkilenişi, yazar George Sand'la olan fırtınalı ilişkisi, çağdaşı bestecilere bakışı ayrıntılarıyla anlatılıyor Chopin / Tuşlara Adanmış Bir Yaşam'da.
2010, Chopin'in doğumunun 200. yılı olarak tüm dünyada kutlanıyor. Bu nedenle ülkemizde gerçekleştirilecek etkinlikleri izleyecekler için de bu biyografi Chopin'i daha yakından tanıma olanağı yaratıyor. Bunun yanında kitap, Türkiye'de Chopin üzerine yapılmış bu türde ve bu çapta ilk özgün çalışma olma özelliğini taşıyor