İngiliz edebiyatı duayenimiz Mina Urgan, bu kez anılarıyla, bir yaşama ustası olarak karşımızda.Mina Urgan Bir Dinozorun Anılarında açık yürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü...Oğuz Atayı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca miyaaav diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde tanıştığımıza memnunum deyince şaşırıp kaldım.Mina Urganın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.
Translate
📚 Zeki Güneş Romanları – Destansı Anlatılar, Derin Karakterler, Unutulmaz Hikâyeler Türk edebiyatına gönül vermiş bir yazar olarak dijital ortamda yazdığım romanlar; tarih, aşk, ihanet, kahramanlık ve insanın iç yolculuğu gibi evrensel temaları işler. Her satırda okuru geçmişe götüren bir iz, her paragrafta geleceğe seslenen bir umut gizlidir.
Romanlarımda işlediğim temel konular:
🏹 Tarihi Türk Destanları
💔 Aşk, Sadakat ve İhanet
⚔️ Savaş ve Barış Arasında Kalmak
🧠 İçsel Yolculuk ve Bilgelik
🌌 Mistik Anlatılar ve Evrensel Kodlar
📜 Töre, Kut, Yemin ve Göçebe Kültürü
Kutlu Yeminler, Sadakat ve İhanet, Gölgelerin Fısıltısı, Güneşin Sırlı Çağrısı, Formülün Ardındaki Evren gibi özgün romanlarımda; okuyucuyu sadece bir olay örgüsüne değil, derin düşünsel ve duygusal katmanlara da davet ediyorum.
Her bölüm, özenle işlenmiş bir yapboz parçası gibi kurgulanmıştır. Sade ama etkileyici bir dil kullanarak herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği anlatılar sunmayı hedefliyorum.
📖 Dijital Ortamda Yazdığım romanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek ve tüm bölümlere ulaşmak için blog menüsünü kullanabilirsiniz.
✍️ Yazar: Zeki Güneş – Kelimelerle Kurulan Dünyaların Yolcusu
Ben Zeki Güneş. Dijital ortamda yalnızca hikâyeler değil, zamanın ruhunu da yakalamaya çalışan bir yolcuyum. Yazarlık benim için bir meslek değil; bir mücadele, bir dua, bir kutlu yürüyüştür.
📍 Türkiye’nin köklü kültüründen beslenen bir yazar olarak, eserlerimde hem tarihi temalara hem de çağdaş insanın ruhsal bunalımlarına yer veriyorum. Her romanım, insana dair temel sorulara cevap arayan bir keşif yolculuğudur.
🎯 Yazar Olarak Hedefim: Türk edebiyatında özgün ve kalıcı eserler bırakmakOkuyucunun sadece gözünü değil, kalbini de doyurmakTarihi, matematiği, bilimi ve aşkı bir potada eriterek anlamlı hikâyeler kurmak
📚 Öne Çıkan Romanlarım: Kutlu Yeminler – Son Çağrılar: Oğuz ruhunu yeniden dirilten destansı anlatı Sadakat ve İhanet: Aşk ile ihaneti aynı çizgide buluşturan dramatik roman Güneşin Sırlı Çağrısı: Antik Mısır’dan yıldızlar arası yolculuğa uzanan bir keşif Formülün Ardındaki Evren: Matematiğin insan ruhuna açılan kapısı Gölgelerin Fısıltısı: Sessiz kalmışların ve unutulmuşların iç sesi
🖋️ Yazmak benim için; geçmişe saygı, bugüne tanıklık, geleceğe mirastır. Her kelimede inanç, her cümlede emek vardır. Bu yolda bana eşlik ettiğiniz için minnettarım.Romanları Reklamsız PDF olarak Satın Almak İsteyen Arkadaşlar guneszeki53@gmail.com adresinden bana ulaşabilirler
17 Nisan 2020 Cuma
Mina Urgan - Bir Dinozorun Anıları Kitabını Pdf İndir
İngiliz edebiyatı duayenimiz Mina Urgan, bu kez anılarıyla, bir yaşama ustası olarak karşımızda.Mina Urgan Bir Dinozorun Anılarında açık yürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü...Oğuz Atayı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca miyaaav diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde tanıştığımıza memnunum deyince şaşırıp kaldım.Mina Urganın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.
Ayşe Kulin - Füreya Kitabını Pdf İndir
ISBN9789752892514
'Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!'
Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı.
'Hanginiz söyledi bunu?' diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı.
'Ben!' dedi.
'Kuş mu gördün orada?'
'Evet.'
Füreya üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı.
'Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım.'
Çocuk birkaç adım geriledi. Füreya takip etti çocuğu. Eliyle işaret etti oğlan.
'Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar.'
Dondu kaldı Füreya. Hiç tasarlamadığı halde, çocuğun işaret ettiği yerde masalsı iki kuş kafası beliriyordu. Tıpkı öpüşür gibiydiler. Haklıydı çocuk."
Orhan Pamuk - Babamın Bavulu Kitabın Pdf İndir
ISBN5555
16 Nisan 2020 Perşembe
Marguerite Yourcenar - Rüya ve Kader Kitabını Pdf İndir
13 Nisan 2020 Pazartesi
Vladimir Arsenyev - Dersu Uzala Kitabını Pdf İndir
ISBN9786054523832
20. Yüzyıl başlarında, harita çizmekli görevli bir Rus subayı, Rusya nın uzak doğusundaki ormanlarda avcılık yapan Dersu Uzala ile tanışır. Medeniyetten uzakta kalmış bu bilge adamı rehberlik yapması için yanlarına alır. Çoğu zaman birliğin hayatını bile kurtaran Dersu Uzala, tecrübesi ve önsezisi ile Rus Subayını kendine hayran bırakır. Rus birliği bu bilge adamdan çok şey öğrenecek, onun cesur yüreği ve zekası karşısında hayrete düşecektir.
7 Nisan 2020 Salı
Virginia Woolf - Orlando Kitabını Pdf İndir
Yıl2011
Virginia Woolf bu keyifli romanda bize yalnızca sıradışı bir kahramanın olağanüstü öyküsünü anlatmakla kalmaz, ince değinmelerle, keskin bir mizahla, çarpıcı simgelerle İngiltere tarihinin son dörtyüz yıl boyunca geçirdiği dönüşümleri ve bunların İngiliz yazınındaki yansımalarını da ikiyüz sayfalık bir metne şaşırtıcı bir ustalıkla sığdırır.
"Kuşkusuz Woolf'un en yoğun eseri, çağımızın da en olağandışı romanlarından biri."
-Jorge Luis Borges-
2 Nisan 2020 Perşembe
Ayşe Kulin - Adı Aylin Kitabını Pdf İndir
"Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı inmiş, ön tekerlekleri yolda, arka tekerlekleri duvara takılı durmuştu. Aylin, arabanın altına çaprazlamasına girmiş, sırtüstü yatıyordu. Üstünde abiye bir gri döpiyes, yakasında yarım ay biçiminde bir elmas broş, parmağında tek taş yüzük vardı. Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü."
Türkiye'nin tartışmasız en ünlü kitaplarından biri Adı: Aylin, prenseslikten Amerikan ordusuna uzanan baş döndürücü bir hayatın romanı...
Henri Charrière- Kelebek Kitabını Pdf İndir
"Kelebek" Henri Charriere, işlemediği bir cinayetten müebbet kürek cezasına çarptırıldığında, yargıtaya bile başvurmayacak kadar umutsuz, toplumun gözden çıkardığı bir süprüntüydü. Uğradığı haksızlığın bilediği bir hınçla çok az insanın sağ kalmayı başardığı kürek cehenneminden kaçıp kurtulabilmek için aralıksız on üç yıl sürecek korkunç kaçma - yakalanma - yeniden kaçma mücadelesine atıldığında kıçında gizlediği bir tüp içindeki bin altı yüz franktan başka hiçbir şeyi yoktu. Bugün dünyanın en çok okunan, en sevilen yazarlarından biri.
Christina Daniels - Benim Yolum Aamir Khan'ın İnanılmaz Yolculuğu Kitabını Pdf İndir
Aamir Khan’ın İnanılmaz Yolculuğu
Hayranları yeteneğini oynadığı filmlerden önce gözündeki ışıktan seziyor, çünkü oyunculuğu da kendisi gibi samimi. “Gözleriyle oynayan adam” lakabını almasının bir sebebi var. Ona sadece sevgi değil saygı da duyuyorlar çünkü ülkesinde yolsuzluk, eğitim sistemi, cinsiyetçilik, çocuk istismarıyla mücadele, insan hakları gibi meselelerde örnek bir aktivist. O, bir zamanların Hintli çocuk yıldızı, sinemanın içinde doğmuş bir aileye mensup, oyunculuktan yönetmeliğe uzanan zirvenin sahibi. Gençlerin kalbinin gümbür gümbür atmasına sebep olan ‘çikolata oğlan’dan, Hint sinemasının dönüm noktası sayılan filmlere uzanan yolculuğuyla parlamış bir yıldız. Çağdaş Hint sineması ona çok şey borçlu. Filmografisindeki yirmi bir filmle kalıplaşmış algısına yenilikler kattığı Bollywood’un gözbebeği, Time’ın seçtiği en etkili 100 isimden biri. Amir Khan’ın zirveye yaptığı tutkulu ve olgun yolculuğun, hayata ve sinemaya duyduğu aşkın, Tanrı’ya ulaşma çabasının inanılmaz hikâyesi…
“Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, hepimizin içine dürüst bir şekilde bakması, yanlış bulduğu şeyleri düzeltmek için çalışması gerek. O zaman toplum genelinde büyük bir değişim yaşanır.” - Aamir Kahn
“Mezuniyete inanmıyorum. Bir işte gerçekten iyi olmak istiyorsanız, onu öğrenmelisiniz. Ben de bunu yaptım. Büyük bir karardı.” - Aamir Kahn
''Aamir Khan Hint sinemasının en sağlam yıldızlarından biri.'' The Guardian
''Aamir Khan Bollywood’un en saygın genç aktörüdür. Jenerasyonunun ilk starı olup rollerini seçtiğinde sektörün de standardını belirlemiştir. '' Time
''Sinematik becerinin kesin kavranmasından bahseden seçkin bir film. Görselliği ve zorlu şiirselliği çağrıştırmasıyla, Raakh çarpıcı bir yapım.'' The Sunday Observer
''Orijinal ve canlı... Küller Hint melodramının klişelerinin ötesine geçmek için uğraşıyor ve bunu başarıyor.'' The Guardian
''Olumsuz bir rolde çarpıcı bir performans.'' Filmfare, Aamir’in Raakh’daki rolüne dair.
1 Nisan 2020 Çarşamba
Reşat Nuri Güntekin - Eski Hastalık Kitabını Pdf İndir
çarpıntı, ne bir ıstırap, ne hattâ bir ürperme!...
Bu dakikada ona söz söylemek lâzım gelse, sesinin bir pürüzsüz billur gibi dudaklarından çıkacağını
anlıyordu. Sade göğsü birdenbire genişlemiş gibi, bol havaya ihtiyacı vardı. Yastığının üstünde
boynunu hafifçe kaldırıyor, dudaklarını aralıyor, soluklarına bir uyku sesi intizamı vermeğe çalışarak
düşünüyordu:
Daha birkaç saat geçerse, on dört gün olacak... Kendisini Alemdağı - Çamlıca yolunda, açık bir spor
otomobili içinde görüyor. .. Mehtap, o kadar parlak ki, ortalık, âdeta bir fecir aydınlığı içinde...
Direksiyonda beyaz ipek gömlekli, çıplak kollu genç bir adam var... O kadar hızlı gidiyorlar ki,
Züleyha, vücudunu arasıra arkadaşının vücuduna çarpıyor, boynundaki eşarpı, süratin rüzgârına
karşı iki eliyle zor zaptediyor.
Birkaç kere «yavaş... daha yavaş» diyecek gibi olmuş, fakat kibrine yedirememişti...
Sonra, daha başka mâniler de vardı: Koşmadan ziyade bir sele karışıp akmağa benziyen bu gidişte,
sinirlerin ürkme, tırmalanma zevki ve bazı büyük hâdiseler karşısında tedbirlerin çaresizliği
duygusu...
Aynı hızla Dudullu köyünden geçilirken birdenbire karşılarına çıkan bir su arabasiyle çarpışılıyor...
Ondan sonra karanlık, kargaşalık, rüya... Züleyha, kendini bir kere karanlık, çıplak bir odada acayip
çehreli insanlar arasında görüyor; bir kere bir sokak fenerinin altında bir sedye içinde gözlerini açıp
kapıyor; bir kere denizde motor gibi bir şeyin içinde uyanıp sakallı bir adamın elinden su içiyor...
Fakat bunlar rüya mı, hakikat mi olduğu kestirilemiyen birtakım hayallerdir ve o, ancak kazanın ertesi
günü akşama doğru bu hastahanede kendine gelebilmiştir.
Reşat Nuri Güntekin - Gökyüzü Kitabını Pdf İndir
1931 yazının ilk haftasındaydı.
Bir akşamüstü sütkardeşim Raşit çocuğun Fatih Çarşambası’ndaki evine uğramıştım.
Raşit çocuk dediğime bakıp da onu sahici çocuk zannetmemeli. Bu, ona ailece takılmış bir
addır. Kendisi tam altmış yaşındadır. Sütkardeşim oluşuna göre aşağı yukarı benim yaşım.
Raşit çocuk Denizyolları vapurlarından birinde kaptandı. Son günlerde tekaüt olduğunu
haber almıştım.
Tekaütlük, hayatta düğünler, doğumlar, ölümler cinsinden ehemmiyeti bir gündür. Tekaüt
olanı da, sünnet olanlar, evlenenler yahut bir kimsesi ölenler gibi mutlaka bir kere yoklayarak
gönlünü almak lâzımdır. Yalnız insan onlara, “gözün aydın” mı, yoksa “geçmiş olsun” mu diyeceğini pek kestiremiyor.
Ben, Raşit çocuğa bu manaların ikisinde de gelecek bir tavırla “inşallah hakkında hayırlı
olmuştur Raşit çocuk” dedim. Sütkardeşim, görünüşte pek memnundu. Kutu gibi dört odalı
bir evi, otuz dört lira tekaüt aylığı, bundan başka bankada da iki bin lira kadar nakit parası
vardı.
“– Bereket versin son zamanlarda üzerimden çocuk gailesi de kalktı, diyordu. Oğlan, benim
gemide çarkçı... Biz, şimdi yenge ile bir Köroğlu, bir Ayvaz... Yengeyi bilirsin... Eline bir lira
ver, pazara gönder, sana bir haftalık masraf düzsün... Otuz dört lira tekaüt aylığı bizim canımızı alır... Artık sayenizde çubuğumu yakıp yan geleceğim. Kırk sene bu... Dile kolay... Denize bu
kadar zaman gemiler dayanmıyor, değil ki vücut...”
Raşit çocuk, hakikaten kırk senedir denizde yaşıyordu. Altı sene askerliğini Çanakkale’de,
Hıfzırahman zırhlısında geçirmişti.
Bu altı sene içinde makine yağlamak, direğe çakmak, halat ipi atmak, dalgalı havalarda sallanmadan güvertede dolaşmaktan başka bir zanaat elde edemediği için tezkeresini aldıktan
sonra da Hacı Davut vapurlarından birine girmiş, derece derece ilerleyerek kaptanlığa kadar
çıkmıştı. Son senelerde Karadeniz’e işleyen küçük bir vapurda çalışıyordu.
Raşit çocuk, beni görünce pek sevinmişti. Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını
anlatmaya başladı.
Söylediklerinin çoğu manasız vakalardı. Büyük muharebede Zonguldak’tan kömür getirirken gemisinin Moskoflar tarafından topa tutulma” gibi ehemmiyetli olanları da zaten evvelden
biliyordum. Fakat bunlar yüz akıyla sonuna ermiş bir meslek hayatının tesellileri olduğu için
sabırla, hürmetle dinlemek lâzımdı.
Raşit çocuk her hikâyenin sonunda : “Biz, işte böyle şeyler gördük, geçirdik. Denizin çok cilvelerini tattık küçük bey...” diyordu.
Bu küçük bey de tabiî ben... Altmış yaşında bir adamın güz yaprakları gibi suyu çekilmiş,
türlü damarlar, kırışıklıklar, pıhtılar, kızıltılarla bezenmiş yüzüne ne kadar yakışan bir ad...
Bereket versin onu artık Raşit çocuktan başka bilen ve tekrar eden kalmamıştır.
Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu. Birbirimizden birkaç ay ara ile
doğmuş, on yaşına kadar bir evde büyümüştük.
GÖKYÜZÜ'nü okurken, bir ömrün upuzun dramını ürpererek izleyecek ve okuduklarınızdan önemli hayat dersleri çıkaracaksınız. Birçok şeyi yaşamadan, birçok düşü gerçekleştirmeden yaşlanan insanların, o hüzünlü dünyasında dolaşıp sarsılacaksınız. Yoğun bir sevgi serüveninin dile getirildiği bu kitabı unutamayacaksınız.
Reşat Nuri Güntekin - Sönmüş Yıldızlar Kitabını Pdf İndir
Perihan
Hüseyin Kenan'dan Perihan Hanıma
Hanımefendi,
Size istediğinizden daha samimî bir cevap veriyorum. Beni acı şeyler söylemeğe mecbur ettiğiniz için
pişman olacaksınız. Bu, muhakkak. Fakat ne yapalım, kendiniz istediniz. Mektubunuzda çok doğru
sözler var Perihan Hanımefendi. Ben, hakikaten şiirsiz, merhametsiz, zalim, müstehzi bir adam oldum.
Sebebini size söyleyeyim.'. . Maamaf ih, ben de doğrudan doğruya maksada girmeğe cesaret
edemeyeceğim. Ben de sizin gibi eski günlere, hatta daha iyisi sizi ilk gördüğüm güne döneceğim.
Ben, görünüşte vahşi ve mânâsız bir çocuktum. Fakat yaşıma nispetle derin ve nazik bir ruhum vardı.
Küçük başım, yüksek dağların dumanı gibi ağır bir rüya, küçük gönlüm yüksek dağların rüzgârı gibi
boğucu emeller içinde bunalırdı. - gün, sizinle arkadaş olmak bende umulmaz bir macera tesiri
yapmıştı. Solgun, ince yüzünüz, parlak siyah gözleriniz bir daha hayalimden gitmedi. Sizi daima
görmek istiyordum. Fakat yanınızda bulunduğum vakit bir türlü yüzünüze bakmağa cesaret
edemiyordum. Saatlerce yolunuzu bekliyordum. Sonra sizi uzaktan görünce kaçmağa başlıyordum.
Bunları söylediğimi tabiî bir saygısızlık addetmezsiniz Perihan Hanımefendi... Çünkü çocukluğa ait
şeyler...
Seneler geçti. Artık sizi kaybetmiş, hatta unutmuştum. Hayata atıldığım ilk senelerde çok mesut oldum.
Her taraftan talih ve muvaffakiyet, bana gülümsüyordu. Đçimdeki yaşamak zevkini, güzel şeyler
sevgisini söylemekten başka bir şey yapmadığım halde edebiyat âleminde mühimce bir mevki
kazanmıştım.
Hikayelerde kadın-erkek ilişkilerinin duygu dolu dünyası başarıyla sergileniyor. Karşılıklı aşk mektuplarında, gözyaşları ve hazin bir hayatın gerçekleri, yalanlar ve düş kırıklıkları ele alınmış. Yirmi bir hikâyeden oluşan kitabı severek okuyacaksınız.