Bu Blogda Ara

Translate

10 Mart 2021 Çarşamba

Borges’in Evinde / Alberto Manguel

 


Borges’in Evinde


Calle Florida’daki insan kalabalığının arasından omuz darbeleriyle ilerliyor, yeni yapılmış Galerıa del Este’ye giriyor, öbür taraftan çıkıyor, Calle Maipû’yu geçiyor ve 994 numaralı kızıl mermer binaya yaslanıp, 6B yazan zile basıyorum. Binanın serin holüne girip merdivenlerden altıncı kata çıkıyorum. Kapıyı çalınca hizmetçi açıyor, ama o daha beni içeri alamadan Borges kalın bir perdenin ardından beliriyor, çok dik duruyor, gri takımının önü ilikli, beyaz yakası ve sarı çizgili kravatı biraz eğri; bana doğru yürürken ayaklarını hafifçe sürüyor. Ellili yaşlarının sonlarından beri kör olan Borges, bu kadar iyi bildiği bir yerde bile duraksayarak hareket ediyor. Sağ elini uzatıp, aklı başka yerdeymiş gibi gevşek bir tutuşla elinıi sıkıp buyur ediyor. Başka formalite yok. Dönüp oturma odasına giriyor ve kapıya bakan kanepeye dik bir şekilde oturuyor. Onun sağındaki koltuğa da ben oturuyorum; “Ee, bu akşam Kip-ling okuyalım mı?” diye soruyor (ama soruları hemen hep sözde sorular).

Birkaç yıl boyunca, 1964’ten 1968’e kadar, Jorge Luis Bor-ges’e okuyan pek çok insandan biri olma şansına erişmiştim. Okuldan sonra Buenos Aires’in Anglo-Alman kitapçısı Pygmalion’da çalışıyordum, Borges de buranın devamlı müşterilerinden biriydi. Edebiyatseverlerin buluşma noktalarından biriydi Pygmalion. Sahibi Bayan Lili Lebach, Nazi vahşetinden kaçmış bir Almandı ve müşterilerine Avrupa ve Kuzey Amerika’da çıkan son kitapları sunma konusunda titizdi.

Yalnızca yayıncı kataloglarının değil, kitap eklerinin de sıkı bir okuyucusuydu ve bulduğu kitapları müşterilerinin zevkleriyle bağdaştırma gibi bir yeteneği vardı. Bir kitapçının sattığı malı bilmesi gerektiğini öğretmişti bana, dükkana gelen yeni kitapların pek çoğunu okumam konusunda ısrar ederdi. İkna olmam çok uzun sürmedi.

Borges Pygmalion’a akşamüstleri geç saatte, Ulusal Kütüphanedeki yöneticilik işinden eve dönerken uğrardı. Bir gün, birkaç kitap aldıktan sonra bana, başka bir işim yoksa akşamları onun evine gelip kitap okumayı isteyip istemeyeceğimi sordu, çünkü çoktan doksanını geçmiş olan annesi artık kolayca yoruluyordu. Borges bunu hemen herkese sorardı: öğrencilere, onunla söyleşi yapmaya gelen gazetecilere, başka yazarlara. Bir

Sarı Siyah Bursa/ Ahmet Nacar, Ahmet Şerif İzgören


 

Sarı Siyah Bursa

Bursa da ülkemiz sınırları içinde olup, her ne kadar kışları soğuk ve yağışlı olsa da, Karagöz’le Hacivat’ı idam etse de, okul konusunda İzmir’le aynı kurallara tabiymiş. Babam bu konuda ayak yapmaya daha Bursa’ya gelirken otobüste başlamıştı. Yol uzun, inene kadar unutur diye düşünmüştüm ama işin rengi iki günde belli oldu; hafta sonu evdeki ilk şok: “Yerleşme ve evi sevmeme işleri iyi kötü hallolunca yarın yeni okuluna gidiyoruz” dedi babam. He! İyi halt ediyoruz, manasında susup sevincimi belli etmedim. Duyan da eskisini sevmedim diye yeni okul ayarlanıyor sanır. Yeni okulummuş! Gerçi yeni geldiğimiz bu muhitte ve evde bulunmaktansa okula giderim daha iyi durumuna da gelmek üzereydim ya neyse. Okulun adı I. Murat. Yani, “Şerif’le sizi en birincisine yazdırdık, daha ne!” gibi bir okul adı.

Okulun adı I. Murat İlkokulu dedim, ilgilenenler için; tarihi yıllar öncesine dayanıyor, hatta Bursa’nın en eski ilkokullarından. Yani biz bulduğumuzda eskiydi, ayrıca Şerif ve ben yıpratmadık, dala yaprağa dokunmadık, okulun bahçesinde yeşil bir şey yoktu zaten.

Şerif de aynı okuldaymış, babam hafifletici sebep olarak söylüyor. O, Doburca; ben Çekirge Meydanı tarafından gelip gideceğiz. Neyse, siyah önlük, beyaz yaka, bari kaderimiz güzel olsun, Allah kurtarsın duygusuyla çıkıyorum evden.

Babam bu okulda öğlenci olarak yazdırmış beni. İzmir gibi değil, burada sabah ve öğlen iki vardiya yapılıyor. “Sabah ben okulu çok sevdim, öğlen de geleceğim” diyen bir Allah’ın kuluna rastlamadım öğrenim hayatım boyunca. Gece yatmaz, gündüz kalkmaz ekibinden olduğumdan öğlenci olmam daha iyi olur diye düşünmüş babam belli ki.

Okula vardık. Kıbrıs Savaşı sırasında Çiğli Hava Lojmanları’nda neredeyse cephenin ön saflarında oturuyorduk. Savaşa katılanlar dinlenip kendilerine gelsinler amacıyla bir yıl okula ara verirler diye bir umut içinde olmadım desem yalan olur.

Başım dik, alnım ak, yarı savaş gazisi kıvamında merdivenlerden okula doğru çıktım. Bilen bilir; yeşil Bursa’nın bozkır okullarındandır, sağ olsunlar, bir dal maydanoz

9 Mart 2021 Salı

Atatürk’ün Not Defterleri / Ali Mithat İnan

 


Atatürk’ün Not Defterleri

Atatürk’ün Not Defterleri’nden…

Avrupa kültür ve uygarlığına temel oluşturmuş ve dünyanın kurumsallaşmış en uzun ömürlü imparatorluğu sayılan Roma’nın, cumhuriyet döneminde en yetkili devlet adamı sayılan çift konsülleri, görev sürelerinin bitiminde, uygulamalarından dolayı görevden çekildikten sonra, görevsel sorumluluk nedeniyle, bir bakıma hesap vermek zorundaydılar.

Türk kültür ve uygarlığına temel oluşturmuş ve Türklük tarihinde kurumsallaşmaya olanak hazırlayan Göktürk Kağanları, hatta daha öncekiler de bir yerde Kurultay’a hesap vermek zorundaydılar.

O günlerden bu yana, gerçek devlet adamları, resmen olmasa bile uygulamalarının hesabını meclislere değil de kendi halklarının yararına, dönemiyle ilgili yazılı eser bırakarak, bu geleneği dolaylı biçimde sürdüregelmişlerdir.

Sezar’ın “Galya Savaşları”; Bilge ve Kültigin Kağanların, çağlara kafa tutan taşlara kazıttırarak, gelecek kuşaklara bıraktıkları “Orhun Abideleri”nden; Hitler’in “Kavgam”ına ve büyük Önder Atatürk’ün “Nutuk” adlı büyük eserine kadar uzanan tarihi süreçlemeden de anlaşılacağı gibi; bu tutum bir bakıma ulusa hesap verme, yol gösterme, ışık tutma ve ulusunun devamlılığına katkıyla, inanç vermedir.

Bu eserlerde nerelerden nerelere gelindiği, nelerin yapıldığı veya bir başka deyişle nelerin yapılamadığı ve nelerin yapılması gerektiği anlatılmaktadır. Önderler bu eserleriyle, karizmalarının onlara verdiği yetenekleri sergilemekten, onlarla övünmekten çok, eserlerinin devamlılığını sağlamanın, onları ölümsüzleştirmenin yol ve yöntemlerini açıklayarak böylece gelecek kuşaklara birer belge bırakmayı amaçlamışlardır.

Elbetteki bir lider sadece bu tür eserle değerlendirilip yaşatılamaz. Bu baş eserlerinin yanında, bu eserlerin oluşumunu sağlayan; baş eserlerin birikimlerine temel oluşturmuş, ayrıca lider veya önderlerin bir başka yüzünü; yaşamını ve davranışlarını yansıtan, özel defter, not, hatırat, broşür ve benzeri eserleri vardır.

Çoğunlukla bu eserler kişinin yaşadığı dönemde değerlendirilmemiş, ancak çok uzun bir süre sonra raslantı veya bilinçli olarak ele alınıp işlenmiştir. Yani lider veya o kişinin çağına ve çağlar sonrasına ışık tutacak bu eserler çoğunlukla daha sonraları tanıtılıp aktarılmıştır.

Çünkü tarihi bir olayın gerçekleşmesinde ve tarihte en büyük neden ve malzeme, elbetteki insandır. İşte bu tarihi olayları yaşayan, oluşturan insanlar arasında çeşitli zamanlarda sivrilmiş, lider

Otobüsten İndim BMW’ye Bindim / Baybars Altuntaş

 


Otobüsten İndim BMW’ye Bindim

Otobüsten İndim BMW’ye Bindim’den…

Ünal Bey, bizi kapıda karşıladı ve tam saat 10.00’da Diyanet İşleri Başkanı’nı telefonla aradı.

“Efendim, Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar ve beraberinde Baybars Altuntaş geldiler. Dünyayı Kurtaracak Adam. Alıyorum müsaadenizle.” Ardından gazeteyi bana gösterdi.

“Büyük başarı, tebrikler.Başkanımızın da çok hoşuna gitti. Buyurun ben sizleri içeri alayım.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu çok mütevazı bir şekilde bizleri karşıladı. Masasının üstünde de benim haber. “Nedir bu Obama meselesi” dedi. Aslında benim randevu talebim bambaşka bir konuyla ilgiliydi ancak toplantımızın önemli bir kısmı Obama’nın zirvesi ve girişimcilik hakkında sohbetle geçti. Oğlunun da girişimci olmasını isteyen Başkan, benimle tanıştırmak istediğini söyledi.Bizi çok iyi ağırladı ve yaklaşık yarım saat sonra odasından iyi niyet dileklerimizle ayrıldık. Toplantıda benim için çok önemli olan asıl konu ikinci planda kalmış, Obama’nın zirvesi birinci konu olmuştu. Sanki Obama’ya gitmeden evvel, Diyanet İşleri Başkanımızın hayır duasını almaya gelmişim gibi bir durum ortaya çıkmıştı.

Diyanet İşleri Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü Ünal Bey, Bülent Kar’a dönerek, “Başkan, siz Ankara’ya pek gelmediğiniz için bilmezsiniz.

Ankara bürokrasisinde pek çok Manisalı vardır. Örneğin Çalışma Bakanı’nın Özel Kalem Müdürü Mehmet Kasapoğlu, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, Kalkınma Bankası Genel Müdürü Abdullah Çelik, daha niceleri çok etkin görevdeler. Ben de sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 30 yılımı dolduruyorum ve ayrıca Türkiye Özel Kalem Müdürleri Derneği’nin de başkanlığını yürütüyorum. Ankara’ya gelmişken isterseniz bu arkadaşlardan da randevu alayım, kendilerini ziyaret edin. Çok memnun olurlar” dedi.

“Valla Ünal Bey, bizim Ankara’daki işimiz bitti. Yarın sabahki uçakla dönüyoruz. Vaktimiz bol. Siz randevuları alırsanız biz de gider ziyaret ederiz, hem de Dünyayı Kurtaracak Adam’la tanıştırırız kendilerini.”

Bir de programımızda olmayan Manisalı üst düzey bürokratları ziyaret çizelgesi çıkartmıştı Ünal Bey. Dışarı çıktık, güneş parlıyor.

Ankara’da Planlanmamış Bir Bürokrasi Turu

Saat 11.30.Diyanet İşleri Başkanlığıyla aynı yol üzerinde olduğu için önce Çalışma Bakanı’nın Özel Kalem Müdürü Mehmet Kasapoğlu’nu ziyaret ettik. Daha

Yayın Evleri

ABM Yayınevi (1) Adam Yayıncılık (1) Alfa Yayıncılık (7) Alkım Kitabevi (1) Alter Yayınları (4) Altıkırkbeş Yayınları (5) Altın Kitaplar (13) Ankara Okulu Yayınları (1) Anonim Yayınları (3) Ant Yayınları (1) Arkadya Yayınları (1) Artemis Yayınları (2) Artshop Yayıncılık (1) Arya Yayınları (2) Ataç Yayınları (1) Aykırı Yayınları (2) Ayrıntı Yayınları (7) Aşk Kitapları (53) Babıali Kültür Yayıncılığı (3) Bağlam Yayıncılık (1) Berikan Yayınevi (1) Bilgi Yayınları (2) Bilim ve Gelecek Yayınları (2) Birey Yayıncılık (1) Bordo Siyah Yayınları (1) Butik Yayınları (1) Buzdağı Yayınları (1) Can Yayınları (45) Cinius Yayınları (1) Cumhuriyet Yayınları (1) DBY Yayınları (2) Dergah Yayınları (1) Destek Yayınları (3) Dharma Yayınları (1) Domingo Yayınevi (3) Doğan Kitap (8) Doğu Batı Yayınları (1) Düşünbil Yayınları (1) E Yayınları (1) Eksik Parça Yayınları (1) Elit Kültür Yayınları (1) Elma Yayınevi (3) Epsilon Yayınları (3) Etkileşim Yayınları (1) Everest Yayınları (10) Evrensel Basım Yayın (7) Eğitim Sen Yayınları (1) Genç Destek Yayınları (1) Geyik Yayınları (1) Gün Yayıncılık (3) Hayy Kitap (6) Islık Yayınları (1) Işık Yayınları (2) Kapı Yayınları (1) Kavram Yayınları (1) Kaynak Yayınları (1) Kitap Zamanı Yayınları (1) Kitsan Yayınevi (1) Kodlab Yayınları (1) Kolektif Kitap (4) Koridor Yayıncılık (2) Koç Üniversitesi Yayınları (1) Kuraldışı Yayınları (1) Kurtuba Kitap (2) Kurtuba Yayınları (1) Kuzey Yayınları (2) Köxüz Yayınları (1) Kültür Bakanlığı Yayınları (1) Kültür Kitapları (8) Kırmızı Kedi Yayınevi (9) Litera Yayıncılık (1) Literatür Yayıncılık (5) Martı Yayınları (6) Maya Kitap (2) MediaCat Yayınları (4) Meta Yayınları (1) Metis Yayıncılık (2) Metis Yayınları (6) Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (2) Milliyet Yayınları (5) Mobidik Yayınları (1) Nemesis Kitap (2) Nesil Yayınları (4) Nesin Yayınevi (1) Nobel Akademik Yayıncılık (1) Nokta Yayıncılık (1) Notos Kitap (3) ODTÜ Yayıncılık (3) Oda Yayınları (1) Okuyan Us Yayınları (2) Okyanus Yayıncılık (1) Olimpos Yayınları (1) Optimist Yayınları (1) Ortaoyuncular Yayınları (1) Overteam Yayınları (1) Oğlak Yayıncılık (1) Pan Yayınları (2) Panama Yayıncılık (1) Paradoks Kitap (1) Parola Yayınları (1) Payel Yayınevi (1) Pegasus Yayınları (4) Phoenix Yayınları (2) Pinhan Yayıncılık (1) Plato Film Yayınları (2) Polat Kitapçılık (1) Portakal Yayınları (1) Pozitif Yayınları (2) Profil Yayıncılık (2) Propaganda Yayınları (8) Purnam Yayınları (1) Remzi Kitabevi (5) Ruh ve Madde Yayınları (2) Sanat A.Ş (1) Say Yayınları (5) Sel Yayıncılık (6) Siren Yayınları (2) Sis Yayınları (2) Sokak Yayınları (1) Sol Yayınları (2) Su Yayınevi (1) Sözcükler Yayınları (1) Sümer Yayınevi (1) Tarih Vakfı Yurt Yayınları (1) Tekhne Yayınları (1) Tercüman Yayınları (2) Timaş Yayınları (10) Toker Yayınları (2) Truva Yayınları (1) Tudem Yayınları (3) Tübitak Yayınları (12) Türk Dil Kurumu Yayınları (1) Uğur Mumcu Vakfı Yayınları (1) Varlık Yayınları (4) Yabancı Yayınevi (2) Yakamoz Yayınları (3) Yapı Kredi Yayınları (38) Yağmur Yayınları (2) Yeditepe Yayınevi (1) Yediveren Yayınları (1) Yeni Akademi Yayınları (2) Yeni Avrasya Yayınları (1) Yitik Hazine Yayınları (2) Yol Yayınları (1) Yurt Kitap Yayın (3) Zafer Yayınları (1) Çitlembik Yayınları (1) Çınar Yayınları (2) Çığır Kitabevi (1) Ötüken Neşriyat (7) Ötüken Neşriyat Yayınları (4) Özgür Yayınları (1) Ütopya Yayınevi (1) İleri Yayınları (1) İletişim Yayınları (23) İmge Kitabevi (1) İnkılap Kitabevi (11) İnsan Yayınları (1) İnter Yayınları (1) İthaki Yayınları (4) İz Yayıncılık (2) İzgören Yayınları (1) İş Bankası Kültür Yayınları (9) İşaret Yayınları (1) Şule Yayınları (1)