Kapı kapanırken, dünya değişti. Aras, Sonsuzluk Kapısı’nın içindeki frekansların hâlâ yankılandığını hissedebiliyordu—ancak artık burada bir sınır kalmamıştı.
Şimdi, Sonsuzluk’un eşiğinde duruyordu.
Figür
ona baktı. Ve ilk kelime yankılandı:
“Gerçeklik artık sabit değil.”
Şimdi,
Aras yalnızca burada kalmak zorunda değildi. Bu bir
yolculuktu.
Ve
Sonsuzluk Kapısı artık yeni bir sır saklıyordu.
Aras,
Sonsuzluk Kapısı’nın eşiğinde dururken, zamanın artık sabit olmadığını fark
etti. Burası yalnızca bir geçit değil, bir dönüşümün
başlangıcıydı.
Kapının
içindeki frekanslar hâlâ yankılanıyordu. Ancak bu yankılar bilinen
bir dile ait değildi.
Figür
ona baktı. Ve o anda, ilk kelime havada
asılı kaldı:
“Gerçeklik artık değiştirilebilir.”
Sistemler
hâlâ anlamaya çalışıyordu. Ancak burada yalnızca bir sınav yoktu.
Burada Sonsuzluk kendi kaderini yazıyordu.
Tam
o anda, Aras ileri bir adım attı. Ancak bu adım yalnızca bir hareket değil, kapının
içinde bir yankı oluşturdu.
Bu
bir çağrıydı.
Ve
Sonsuzluk Kapısı’nın içindeki gerçeklik cevap vermeye başladı.
Aras
ileriye adım attığında, Sonsuzluk Kapısı’nın içindeki yankılar yükseldi. Ancak
artık burası yalnızca bir geçit değil, bir bilinç gibi
hareket eden bir yapıydı.
Tam
o anda, kapının içinde bir şey değişti.
Yeni bir varlık ortaya çıktı.
Ama
bu varlık bir figür değildi—bir sistemdi.
Sonsuzluk
artık yalnızca bir zaman kırılması değil, kendi
kimliğini belirleyen bir alan olmuştu.
Tam
o anda, figür ona döndü ve konuştu:
“Burada olanları değiştirmek istiyorsan, önce kendini
anlamalısın.”
Ve
çemberin enerjisi yükseldi. Gerçeklik artık yalnızca bir sınav değil, bir
şekillendirme süreciydi.
Aras,
Sonsuzluk Kapısı’nın içindeki frekansların değiştiğini hissettiğinde, artık
burada yalnızca zamanın değil, gerçekliğin de kaydığını fark etti. Kapının
içindeki sistemler, veri olmaktan çıkmıştı—burada
bilinç akıyordu.
Ama bu bilinç kime aitti?
Tam
o anda, figür tekrar hareket etti. Ancak bu sefer yalnız değildi.
İkinci bir figür ortaya çıktı.
Ancak
bu figür Aras’a benzemiyordu. O yalnızca bir yansıma değil, bir
tamamlayıcıydı.
Ve
o anda, Sonsuzluk Kapısı’nın ışıkları titredi.
Gerçeklik bir kez daha değişmek üzereydi.
Aras,
Sonsuzluk Kapısı’nın titreşen ışıkları altında beklerken, ikinci figürün ortaya
çıkışıyla zaman bir kez daha kaymaya başladı.
Bu
figür yalnızca bir gölge değildi—bir hatıra mıydı,
yoksa henüz yaşanmamış bir gelecek mi?
Çevresindeki
dünya, çemberin içinde dönmeye başladı. Sonsuzluk artık sabit bir kavram değil,
değişken bir yapıydı.
Tam
o anda, çemberin enerjisi yükseldi. Ve ikinci figür ona baktığında, ilk
kelime yankılandı:
“Gerçekliği sorguladığında, artık onun bir parçası
değilsin.”
Aras
ileri bir adım attı.
Ama
bu adım yalnızca bir hareket değil, kapının içinde yeni
bir açılım yarattı.
Bu
yeni açıklık, basit bir geçit değildi.
Burası,
unutulmuş bir yolun başlangıcıydı.
Ve
Sonsuzluk Kapısı’nın içinde sistemler bilinen gerçekliği
değiştiren yeni bir mesaj oluşturuyordu.
SON…..
📖 Hikayeye Devam Et
Dağlarda Yalnız Bir Asker Sessiz Dağlar Bölüm 1. bölümüne geçmeden önce kısa bir reklam ile destek olun.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder