Kaçaklar,
günlüğün içeriğinden sonra birbirlerine bakarken içlerinde beliren korku,
sadece bilinmeyene duyulan bir endişe değildi. Bu yolculuk düşündüklerinden çok
daha büyük bir gerçek saklıyor olabilir miydi?
Hasan,
sayfaları hızla çevirdi. "Burada yazılanlar bizimle ilgili. Ama bizden önce
yazılmışlar."
Ayşe
gözlerini kaçaklara dikti. "Bu, bizi takip edenlerin bizim geleceğimizi bildiği
anlamına mı geliyor?"
Yusuf,
duvardaki eski yazılara dokundu. "Bu semboller... hepsi birbirine bağlı.
Burası sadece bir kaçış noktası değil."
Zeynep,
derin bir nefes alarak konuştu. "Eğer burası bir özgürlük arayışı değilse,
biz neyin içine sürüklendik?"
Adam, odanın köşesine yaslandı ve hafifçe gülümsedi. "Siz buraya neyi bulmak için geldiniz? Gerçekten özgürlük mü, yoksa kim olduğunuzu öğrenmek mi?"
Kaçaklar sessizlik içinde birbirlerine baktılar. Özgürlüğü aramak, bir yanılsama mıydı?
Hasan derin
bir nefes aldı. "Burada bizim için ne saklanıyor? Ve bunu kim saklıyor?"
Ayşe,
zemindeki eski haritaları gözden geçirdi. "Bu yollar bizim önceden geçtiğimiz
noktaları gösteriyor. Ama biz bu haritayı hiç görmemiştik."
Yusuf gözlerini duvarlara dikti. "Birisi bizi bu noktaya yönlendirdi.
Ama neden?"
Zeynep
ellerini sıktı. "Özgürlük için kaçıyorduk. Ama belki de gerçekten bizi
bekleyen başka bir şey vardı."
Adam hafifçe
başını salladı. "Bazı cevaplar, yalnızca doğru zamanda ortaya çıkar."
Kaçaklar
birbirlerine bakarken odadaki sessizlik hiç olmadığı kadar ağırdı.
Dışarı çıkmak istiyorlardı, ama önce bu gerçeği tam olarak anlamak zorundaydılar.
Hasan,
duvarlara kazınmış eski sembollere dokundu. “Burada anlatılan şey yalnızca
geçmişin bir parçası mı? Yoksa bizi şekillendiren bir miras mı?”
Ayşe başını
iki yana salladı. “Bize anlatılan her şey doğru olmayabilir. Eğer bu yolculuk
bizim için planlandıysa, kimin tarafından planlandı?”
Yusuf gözlerini eski haritalara çevirdi. “Buradaki işaretleri takip etmeli miyiz? Yoksa kendi yolumuzu çizmenin zamanı mı geldi?”
Zeynep
nefesini tuttu. “Özgürlüğü arıyoruz. Ama belki de özgürlük, sadece gerçeği
kabul ettiğimizde var olabilir.”
Adam hafifçe
başını salladı. “Gerçek, kaçamayacağınız tek şeydir.”
Kaçaklar odayı incelemeye devam ettikçe, eski yazıların sadece tarihî belgelerden ibaret olmadığını fark etmeye başladılar. Burası bir arşiv değil, aynı zamanda bir uyarıydı.
Hasan, eski
günlüğün bir köşesinde yer alan sembollere dikkatlice baktı.
“Burada bir
şey saklanıyor. Ama biz gerçekten neyi bulmamız gerektiğini biliyor muyuz?”
Ayşe derin
bir nefes aldı. “Belki de aradığımız cevaplar burada değil. Belki de onları
kendimiz yaratmalıyız.”
Yusuf ve
Zeynep birbirlerine baktılar. “O zaman ne yapacağız? Buradan çıkmalı mıyız,
yoksa daha fazla araştırmalı mıyız?”
Adam hafifçe
gülümsedi. “Bazı kararlar sizi özgürlüğe götürmez. Ama sizi değiştirebilir.”
Kaçaklar
kapıya yöneldiklerinde, içlerinde hâlâ yanıtlanmamış sorular vardı.
Buradan
çıkmak, yalnızca fiziksel bir kaçış mı olacaktı? Yoksa kendileriyle yüzleşmeden
dışarı çıkamazlar mıydı?
Hasan,
gözlerini kaçaklara dikerek derin bir nefes aldı. “Şimdi ne yapacağız?”
Ayşe,
kapının menteşelerinden gelen hafif gıcırtıyı duydu. “Gerçekten çıkmaya hazır
mıyız?”
Yusuf, ellerini cebine koyarak düşündü. “Eğer buradan çıkarsak, geçmişimizden tamamen kurtulabilecek miyiz?”
Zeynep gözlerini kapıya dikti. “Belki de artık geçmişimizi sorgulamayı bırakmalı ve sadece ilerlemeliyiz.”
Adam hafifçe
başını salladı. “Bazı kapılar açıldığında, geri dönüş mümkün olmaz.”
Kaçaklar
birbirlerine baktılar. Buradan çıkmaları gerekiyordu, ama önce bazı cevapları
bulmak zorundaydılar.
Hasan derin
bir nefes aldı ve odadaki eski yazıtları bir kez daha taradı. “Buraya gelen
herkes bir iz bırakmış. Ama biz burada ne bırakacağız?”
Ayşe
gözlerini kaçaklara çevirdi. “Biz buraya özgürlüğü aramak için geldik.
Ama
gerçekten özgür müyüz?”
Yusuf
duvardaki sembollere dikkatlice baktı. “Burası bizi çağırıyor olabilir mi?
Belki de buradan ayrılmamamız gerekiyor.”
Zeynep
kaşlarını çatarak düşündü. “Ya özgürlüğümüzü sorgulamaya devam edersek? O zaman
gerçekten özgür olur muyuz?”
Adam hafifçe
başını salladı. “Bazı soruların cevabı yalnızca onların peşine düştüğünüzde
ortaya çıkar.”
Kaçaklar
büyük kapıya yaklaştıklarında, içeriden gelen hava akımı kesildi. Bu bir işaret
miydi?
Hasan
gözlerini kapının yüzeyine dikti. “Buradan çıktığımızda ne olacağını bilmiyoruz.”
Ayşe derin
bir nefes aldı. “Ama burada kalırsak ne olacağını da bilmiyoruz.”
Yusuf ve
Zeynep birbirlerine baktılar. “O zaman karar vermek zorundayız.”
Adam hafifçe
gülümsedi. “Bazı kapılar açıldığında, geri dönüş mümkün olmaz.”
Kaçaklar
kapıyı iterek yavaşça açtılar. Ve içeride onları bekleyen gerçek, düşündüklerinden
çok daha büyük bir sırrı barındırıyordu.
Hasan
gözlerini yeni ortaya çıkan geçide dikti. “Bu gerçekten bir çıkış mı?”
Ayşe ve
Zeynep nefeslerini tuttular. “Burası bizi nereye götürüyor?”
Yusuf,
başını kaldırarak duvardaki eski işaretleri inceledi. “Buradan sonrası, artık
geri dönülmez.”
Adam hafifçe başını eğdi. “Bazı yolculuklar sizi baştan yaratır. Bu da onlardan biri.”
Kaçaklar
birbirlerine baktılar. Ve içeriye adım attılar.
Kaçaklar
yeni ortaya çıkan geçide adım attıklarında, hava değişti. Buradaki rüzgâr,
dışarıdan gelen sert bir soğuk değil; içeriden gelen, sessiz ve eski bir nefesti.
Hasan
gözlerini karanlığa dikti. "Burada bizi ne bekliyor?"
Ayşe derin bir nefes aldı. "Sanki buraya girmekle geçmişimizi arkada bırakıyoruz."
Yusuf ve Zeynep birbirlerine baktılar. "Buradan çıktıktan sonra eski hayatımıza dönebilecek miyiz?"
Adam
sessizce ilerleyerek kapının derinliklerine baktı. "Bazı yolculuklar dönüşsüzdür."
Kaçaklar
geçidin içinde ilerledikçe, duvarlar giderek yükseliyor, adımlarının sesi yankılanıyordu.
Bu yol sadece onları özgürlüğe mi götürüyordu?
Hasan duvardaki eski çizimleri inceledi. "Burada yazılanlar bizi mi anlatıyor?"
Ayşe ve
Zeynep gözlerini yazılara dikti. "Bu semboller... sanki bizi çağırıyor gibi."
Yusuf başını
eğerek düşündü. "Eğer buradan çıkamazsak, ne olacak?"
Adam hafifçe gülümsedi. "Bazı yollar, ancak yürüdüğünüzde anlam kazanır."
Kaçaklar
geçidin sonuna ulaştıklarında, önlerinde yükselen dev bir taş kapı belirdi.
Üzerine kazınmış semboller, eski ve gizemli bir mesaj taşıyordu.
Hasan elini
kapının yüzeyine koyarak derin bir nefes aldı. "Burayı açarsak, geri dönüş
olmayacak."
Ayşe
gözlerini kapıya dikti. "Ama burada ne olduğunu bilmeden devam edemeyiz."
Yusuf ve Zeynep birbirlerine baktılar. "O zaman hazır olmalıyız.
Çünkü buradan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."
Adam hafifçe
başını eğdi. "Bazı kapılar, yalnızca onları açtığınızda gerçek anlamını
kazanır."
Kaçaklar
ağır kapıyı iterek içeri adım attılar. Havada eski kağıt ve taş kokusu vardı,
rüzgâr sanki onların gelişini bekliyormuş gibi hissettiriyordu.
Hasan
gözlerini karanlıkta yavaşça beliren şekillere dikti. "Burada bizi ne bekliyor?"
Ayşe, derin
bir nefes alarak ilerledi. "Burası, bizim buraya neden geldiğimizi açıklayacak
bir yer olabilir mi?"
Yusuf
duvardaki işaretleri gösterdi. "Bu semboller bizi yönlendiriyor. Ama nereye?"
Zeynep elini
sıktı. "Eğer burası geçmişin bir parçasıysa, bizim buraya ait olup
olmadığımızı nasıl bileceğiz?"
Adam hafifçe
gülümsedi. "Gerçek yalnızca onunla yüzleştiğinizde ortaya çıkar."
Kaçaklar
ilerledikçe, zeminde gömülü eski sandıklar ve kayıtlara rastladılar.
Burada,
onlardan önce gelenlerin bıraktığı izler vardı.
Hasan, bir
sandığın kapağını kaldırarak içini inceledi. "Buradaki belgeler… yıllar
öncesine ait."
Ayşe, eline
aldığı eski bir haritayı dikkatlice taradı. "Burada anlatılanlar, bizim
kaçışımızın başlangıcı olabilir mi?"
Yusuf ve
Zeynep gözlerini birbirlerine çevirdiler. "Bu sadece bir arşiv değil.
Burası
bizimle ilgili bir şey saklıyor."
Adam hafifçe
iç çekti. "Bazı hikâyeler yalnızca doğru zamanda
okunduğunda
anlam kazanır."
Kaçaklar
eski belgeleri incelerken, duvardaki bir taş levha dikkatlerini çekti.
Üzerinde
kazınmış kelimeler vardı, ancak bazı bölümleri silinmişti.
Hasan,
parmaklarıyla harfleri takip ederek okumaya çalıştı. "Bu burada yaşayanların
son notları mı?"
Ayşe,
silinmiş bölgelere dikkatlice baktı. "Burada bir şey saklanıyor olabilir.
Ama kim
tarafından?"
Yusuf ve
Zeynep gözlerini kaçaklara çevirdi. "Gerçekleri anlamak için daha fazla
bilgiye ihtiyacımız var."
Adam başını
eğerek düşündü. "Gerçekler bazen yalnızca geçmişin içinde saklıdır."
Kaçaklar, duvara kazınmış sembollerin arasındaki boşluklara dikkatlice bakarken derin bir sessizlik çöktü. Bu hikâyenin bir parçası mıydılar, yoksa sadece yanlış bir zamanda yanlış yerde miydiler?
Hasan
gözlerini taş yüzeye dikti. "Burada yazılanlar yalnızca bir uyarı
mı?"
Ayşe,
ellerini eski yazıtlara koyarak iç çekti. "Belki de geçmişi tamamen unutmamız
gerekmiyor."
Yusuf başını
kaldırarak derin bir nefes aldı. "Burası bizi çağırıyor gibi. Ama biz
burada gerçekten bulunmalı mıyız?"
Zeynep
sessizce kapıya yöneldi. "Özgürlük, sadece kaçmak değil.
Gerçeklerle
yüzleşmek de bir özgürlük olabilir."
Adam hafifçe
başını salladı. "Bazı yolculuklar, sadece yürümeye devam ettiğinizde anlam
kazanır."
Kaçaklar
eski belgeleri ve haritaları daha dikkatlice inceledikçe, içlerinde beliren
korku yalnızca bilinmeyene duyulan endişe değildi. Burası onların hikâyesinin
başlangıcı mıydı? Yoksa sonu mu?
Hasan,
masanın üzerindeki haritaları hızlıca gözden geçirdi. "Burada anlatılan şey
bizim geçmişimiz olabilir mi?"
Ayşe
kaşlarını çatarak düşündü. "Belki de bizi buraya getiren şey sadece kaçış
arzumuz değildi. Belki de buraya aitiz."
Yusuf,
duvarın üzerindeki eski kazımaları göstererek konuştu. "Bu semboller bizi
geçmişimize bağlıyor olabilir mi?"
Zeynep
gözlerini kaçaklara çevirdi. "Özgürlük arayışımız gerçek olabilir.
Ama belki de
biz zaten özgürdük."
Adam hafifçe iç çekti. "Bazı gerçekler, yalnızca onları kabul ettiğinizde ortaya çıkar."
Kaçaklar
duvarın yanındaki eski geçide yöneldiler. Burası bir çıkış mıydı, yoksa daha
büyük bir sırrı açan başka bir kapı mı?
Hasan
gözlerini kapıya dikti. "Buradan ayrılırsak, geçmişimizi tamamen geride
bırakmış mı oluruz?"
Ayşe
gözlerini kaçaklara dikerek konuştu. "Belki de geçmişimizi tamamen bırakmamamız
gerekiyor."
Yusuf ve Zeynep birbirlerine baktılar. "O zaman ne yapmalıyız? Çıkmalımıyız, yoksa buradaki gerçeği tam olarak anlamadan devam mı etmeliyiz?"
Adam hafifçe
gülümsedi. "Bazı seçimler, sizi değiştirir. Özgürlük, sadece dışarıda
değil, içeride de olabilir."
Kaçaklar kapıyı yavaşça araladılar. Ve içeride onları bekleyen şey, düşündüklerinden çok daha büyük bir sırrı barındırıyordu.
Hasan
gözlerini yeni ortaya çıkan geçide dikti. "Bu gerçekten bir çıkış
mı?"
Ayşe ve
Zeynep nefeslerini tuttular. "Burası bizi nereye götürüyor?"
Yusuf,
başını kaldırarak duvardaki eski işaretleri inceledi. "Buradan sonrası, artık
geri dönülmez."
Adam hafifçe başını eğdi. "Bazı yolculuklar sizi baştan yaratır. Bu da onlardan biri."
Kaçaklar,
açılan geçidin karanlığına doğru ilerlerken içlerindeki korku yerini meraka
bırakıyordu. Burası gerçekten onların aradığı cevapları barındırıyor muydu?
Hasan, duvarlara kazınmış eski yazıları dikkatlice taradı. "Burası bizi geçmişimizle yüzleşmeye mi çağırıyor?"
Ayşe derin
bir nefes aldı. "Eğer geçmişimizi bilmezsek, geleceğimizi nasıl şekillendirebiliriz?"
Yusuf gözlerini eski haritalara çevirdi. "Buradaki işaretler bir uyarı mı, yoksa bizim devam etmemizi istiyorlar mı?"
Zeynep,
yavaşça ilerleyerek düşündü. "Özgürlük, yalnızca geçmişten kopmak değil.
Belki de onu anlamak zorundayız."
Adam hafifçe başını salladı. "Bazı yolculuklar, yalnızca doğru zamanı beklediğinde anlam kazanır."
Kaçaklar,
geçidin sonuna yaklaştıklarında önlerinde büyük bir taş duvar belirdi. Ancak bu
duvar, diğerlerinden farklıydı; sanki onlara bir mesaj vermeye çalışıyordu.
Hasan ellerini yüzeye koyarak fısıldadı. "Burada yazılanları anlamamız gerekiyor."
Ayşe başını kaldırarak duvardaki sembolleri takip etti. "Burası bizi geçmişimize mi bağlayacak? Yoksa yeni bir başlangıç mı olacak?"
Yusuf
kaşlarını çatarak derin bir nefes aldı. "Bu sadece bir engel değil. Burası
bize bir şey anlatıyor."
Zeynep gözlerini kaçaklara çevirdi. "Buradan çıktığımızda, hâlâ aynı insanlar olacak mıyız?"
Adam hafifçe gülümsedi. "Bazı yolculuklar sizi baştan yaratır. Bu da onlardan biri."
Kaçaklar taş
duvarın önünde sessizce dururken, üzerindeki semboller giderek daha anlamlı
görünmeye başladı. Bu işaretler, düşündüklerinden çok daha fazlasını anlatıyor
olabilir miydi?
Hasan, ellerini duvarın yüzeyine koyarak derin bir nefes aldı. "Burada yazılanları okumalıyız. Çünkü bunlar bizimle ilgili olabilir."
Ayşe
gözlerini kaçaklara dikti. "Eğer burası sadece geçmişin bir yankısıysa, iz
buraya nasıl bağlandık?"
Yusuf, eski
haritaları dikkatlice inceledi. "Burada bir rota işaretlenmiş. Ama bu
bizim geçmemiz gereken bir yol mu?"
Zeynep,
başını hafifçe kaldırarak duvardaki kazımaları gözden geçirdi.
"Gerçekleri
anlamak için cesur olmalıyız. Ama gerçekten cesur muyuz?"
Adam hafifçe
başını eğdi. "Bazı cevaplar yalnızca geçmişin içinde saklıdır.
Onları
görmek için gözünüzü açmalısınız."
Kaçaklar
duvara daha yakından bakarken, sembollerin arasında kazınmış cümleler
dikkatlerini çekti. Burada anlatılan şey yalnızca geçmişi değil, aynı zamanda
geleceği de işaret ediyordu.
Hasan,
sembolleri eliyle takip ederek derin bir nefes aldı. "Bu yazılar... sanki bizim
için buraya bırakılmış gibi."
Ayşe gözlerini kelimelere dikti. "Burada bir mesaj var. Ama bizim anlamamız için bırakıldı mı?"
Yusuf ve
Zeynep birbirlerine baktılar. "Bu sadece eski bir yazıt değil. Belki de buraya
gelmemiz planlandı."
Adam hafifçe
gülümsedi. "Bazı yolculuklar planlanmaz. Ama bazıları sizi yönlendirir."
Kaçaklar
duvardaki kelimeleri okumaya devam ettikçe, içlerinde beliren his yalnızca
merak değildi. Bu yazılar bir uyarı mıydı, yoksa bir davet mi?
Hasan derin
bir nefes aldı. "Burada bizimle ilgili bir şey var. Ama tam olarak ne?"
Ayşe
gözlerini kaçaklara dikti. "Eğer burası bizi çağırıyorsa, biz gerçekten buraya
ait miyiz?"
Yusuf başını
kaldırarak eski haritaları bir kez daha taradı. "Buradaki yollar bizi
sadece kaçışa mı götürüyor, yoksa gerçeğe mi?"
Zeynep gözlerini duvara dikti. "Özgürlüğü arıyoruz. Ama özgürlük gerçekten bizim aradığımız şey mi?"
Adam hafifçe
başını salladı. "Özgürlük, yalnızca karar verdiğinizde anlam kazanır.
Şimdi ne yapacaksınız?"
Kaçaklar taş
duvarın önünde dururken içlerinde büyüyen his yalnızca korku değildi. Şimdi
gerçeği kabul etme zamanı gelmişti.
Hasan
gözlerini duvardaki eski yazılara dikti. "Burada bizi anlatan bir şey var.
Ama gerçekten bizimle mi ilgili?"
Ayşe derin bir nefes aldı. "Bu yolculuğu tamamlamak için geçmişimizi arkada mı bırakmalıyız?"
Yusuf ve
Zeynep birbirlerine baktılar. "Ya geçmişimiz buradan sonra bizi takip
etmeye devam ederse?"
Adam hafifçe
başını eğdi. "Bazı gerçekler yalnızca onları kabul ettiğinizde özgür
olursunuz."
Kaçaklar
birbirlerine baktılar. Ve önlerindeki kapıyı açtılar.
📖 Hikayeye Devam Et
Berdel: Sonsuz Dönüşüm adlı romanımızın 12. bölümüne geçmeden önce kısa bir reklam ile destek olun.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder