Tahtın Bedeli Bölüm 7 Kitabını Oku

 

Lina, gecenin içinde derin bir nefes aldı. Cihan düşmüştü, ama savaş hâlâ bitmemişti.

Mira, yanına yaklaşarak alçak bir sesle konuştu. "Şimdi artık en büyük güç sensin, Lina. Ama bu tahtın bir bedeli olacak."

Yusuf sert bir ifadeyle karşılık verdi. "Cihan’ın düşüşünü kutlamadan önce, yeni tehditleri anlamamız gerek."

Emir ise Lina’ya dikkatle baktı. "Şehrin eski düzeni artık değişti. Ama bu, yeni rakipler doğuracak."

Lina gözlerini karanlığa dikti. Bu artık sadece kazanmak değil, hakimiyeti korumakla ilgiliydi.

Cihan’ın düşüşü, şehirdeki diğer güçlerin dikkatini çekmişti. Bazıları Lina’nın liderliğini kabul ederken, bazıları ona meydan okumaya hazırlanıyordu.

Mira, Lina’ya baktı. "Eski gruplar yeniden toplanıyor. Eğer harekete geçmezsek, seni tahtından indirmeye çalışabilirler."

Yusuf hafifçe gülümsedi. "Ama biz onlar gelmeden önce saldırırsak, kimse gücümüzü sorgulamaz."

Lina, kararını vermek zorundaydı. Savunma mı yapmalı, yoksa yeni bir hamleyle rakiplerini ortadan kaldırarak gücünü pekiştirmeli mi?

 

 

Lina, Mira ve Yusuf’un yanında yürürken artık gerçek anlamda bir lider olduğunu biliyordu. Cihan’ın düşüşüyle şehrin en büyük gücü olmuştu, ama bu onun için yeni bir savaşın başlangıcıydı.

Mira yanına yaklaşarak alçak bir sesle konuştu. "Cihan’ın yerine geçtin, Lina. Ama bu tahtın bir bedeli olacak. İnsanlar seni test etmeye başlayacak."

Yusuf başını salladı. "Biz saldırmadan önce, onlar saldıracak."

Emir, Lina’ya dikkatle baktı. "Gücünü göstermek zorundasın. Eğer zayıf görünürsen, seni düşürmek isteyenler hiç düşünmeden saldırır."

Lina gözlerini karanlığa dikti. Bu artık sadece kazanmak değil, hakimiyeti korumakla ilgiliydi.

Şehirdeki diğer güçler, Lina’nın yükselişini fark etmişti. Bazıları onun yeni lider olduğunu kabul ederken, bazıları ona meydan okumak için fırsat kolluyordu.

Mira, Lina’ya baktı. "Eski gruplar yeniden toplanıyor. Eğer harekete geçmezsek, seni tahtından indirmeye çalışabilirler."

Yusuf hafifçe gülümsedi. "Ama biz önce hareket edersek, kimse gücümüzü sorgulayamaz."

Lina, kararını vermek zorundaydı. Savunma mı yapmalı, yoksa yeni bir hamleyle rakiplerini ortadan kaldırarak gücünü pekiştirmeli mi?

Tam o anda Emir hızla Lina’ya döndü. "Şehirdeki eski rakiplerden biri seni hedef aldı. Sana açıkça meydan okuyorlar."

Mira sert bir ifadeyle konuştu. "Onları görmezden gelemeyiz. Eğer bize meydan okuyorlarsa, cevap vermeliyiz."

Yusuf silahını kontrol etti. "Ben hazırım. İlk hamlemizi yapmalıyız."

Lina derin bir nefes aldı. Bu artık onun gerçek sınavıydı—şehri gerçekten yönetebilecek miydi?

Lina, Mira ve Yusuf’un yanında yürürken artık gerçek anlamda bir lider olduğunu biliyordu. Cihan’ın düşüşüyle şehrin en büyük gücü olmuştu, ama bu onun için yeni bir savaşın başlangıcıydı.

Mira yanına yaklaşarak alçak bir sesle konuştu. "Cihan’ın yerine geçtin, Lina. Ama bu tahtın bir bedeli olacak. İnsanlar seni test etmeye başlayacak."

Yusuf başını salladı. "Biz saldırmadan önce, onlar saldıracak."

Emir, Lina’ya dikkatle baktı. "Gücünü göstermek zorundasın. Eğer zayıf görünürsen, seni düşürmek isteyenler hiç düşünmeden saldırır."

Lina gözlerini karanlığa dikti. Bu artık sadece kazanmak değil, hakimiyeti korumakla ilgiliydi.

Şehirdeki diğer güçler, Lina’nın yükselişini fark etmişti. Bazıları onun yeni lider olduğunu kabul ederken, bazıları ona meydan okumak için fırsat kolluyordu.

Mira, Lina’ya baktı. "Eski gruplar yeniden toplanıyor. Eğer harekete geçmezsek, seni tahtından indirmeye çalışabilirler."

Yusuf hafifçe gülümsedi. "Ama biz önce hareket edersek, kimse gücümüzü sorgulayamaz."

Lina, kararını vermek zorundaydı. Savunma mı yapmalı, yoksa yeni bir hamleyle rakiplerini ortadan kaldırarak gücünü pekiştirmeli mi?

Tam o anda Emir hızla Lina’ya döndü. "Şehirdeki eski rakiplerden biri seni hedef aldı. Sana açıkça meydan okuyorlar."

Mira sert bir ifadeyle konuştu. "Onları görmezden gelemeyiz. Eğer bize meydan okuyorlarsa, cevap vermeliyiz."

Yusuf silahını kontrol etti. "Ben hazırım. İlk hamlemizi yapmalıyız."

Lina derin bir nefes aldı. Bu artık onun gerçek sınavıydı—şehri gerçekten yönetebilecek miydi?

Lina, şehrin artık kendi kontrolü altında olduğunu biliyordu, ama Mira’nın sözleri aklından çıkmıyordu: Bu tahtın bir bedeli var. İnsanlar seni test edecek.

Cihan’ın düşüşünden sonra Lina’nın adını duyan herkes, onun gücünü sorguluyor ya da kabul ediyordu. Ancak bazıları sessiz kalmayacaktı—yeni rakipler ortaya çıkacaktı.

Mira hızla Lina’ya döndü. "Elimizde istihbarat var. Eski gruplardan biri, senin gücünü sorgulamaya başladı."

Yusuf, silahını kontrol ederek sertçe konuştu. "Eğer meydan okuyorlarsa, hemen cevap vermeliyiz."

Emir, Lina’ya dikkatle baktı. "Ama bu sadece bir meydan okuma değil. Eğer savaşa girersen, şehrin dengesi tamamen değişebilir."

Lina derin bir nefes aldı. Bu artık sadece kazanmak değil, hakimiyeti korumakla ilgiliydi.

Lina’nın ekibine gelen bilgiye göre, eski bir rakip olan Kudret, Lina’nın yönetimini tanımayı reddediyor ve kendi grubunu güçlendirmeye çalışıyordu.

Mira hafifçe gözlerini devirdi. "Tam olarak ne yapmaya çalışıyor?"

Yusuf, Lina’ya dönerek net konuştu. "Bize karşı bir cephe kuruyor. Eğer bu güçlenirse, senin tahtın sallanabilir."

Lina gözlerini karanlığa dikti. "O zaman ilk hamlemizi biz yapalım."

Lina’nın önünde iki seçenek vardı:

Kudret’in grubuna doğrudan saldırarak onu etkisiz hale getirmek. Kudret’i köşeye sıkıştırıp ona bir anlaşma teklif etmek.

Mira, Lina’ya baktı. "Eğer savaşı seçersen, Kudret tamamen ortadan kalkar. Ama bu şehirde huzursuzluk yaratabilir."

Emir alçak bir sesle konuştu. "Ama eğer ona anlaşma teklif edersen, belki de yeni bir müttefik kazanırsın."

Yusuf sertçe karşılık verdi. "Müttefikler, ancak güvenilir olduklarında işe yarar. Kudret güvenilir mi?"

Lina, kararını vermek zorundaydı. Bu seçim, onun tahtını koruyup koruyamayacağını belirleyecekti.

Lina, Mira’nın uyarısını aklından çıkaramıyordu. "Bu tahtın bir bedeli var, Lina. Ve insanlar seni test edecek."

Cihan’ın düşüşünden sonra şehrin en büyük gücü haline gelmişti. Ancak bu güç, yeni düşmanlar yaratmıştı. Kudret’in ekibi, Lina’nın yönetimini sorgulamaya başlamıştı ve artık açıkça bir tehdit oluşturuyordu.

Yusuf sessizce silahını kontrol etti. "Bizi hedef almaya başladılar. Eğer harekete geçmezsek, onlar bizi avlayacak."

Mira gözlerini kısmıştı. "Bu, sadece bir çatışma değil. Eğer Lina Kudret’i alt ederse, gücü sorgulanamaz hale gelir."

Emir ise Lina’yı dikkatle süzüyordu. "Ama unutma, Lina. Eğer bu savaşı kazanırsan, sonsuza dek yalnız kalabilirsin."

Lina, kararını verdi. Bu tehdit ortadan kaldırılmalıydı.

Savaş Başlıyor: Lina’nın Stratejisi

Lina, Kudret’in ekibi hakkında gelen bilgileri dikkatlice inceledi. Onların zayıf noktalarını bulmalıydı. Eğer doğru hamleyi yaparsa, Kudret’i tamamen yok edebilirdi.

Kudret’in ekibinden bazı isimleri kendi tarafına çekmek. Onların finansal kaynaklarını keserek zayıflatmak. Kudret’i köşeye sıkıştırıp onu bir çıkmaza sürüklemek.

Mira, Lina’nın planını dinlerken derin bir nefes aldı. "Bu işe yarayabilir. Ama çok dikkatli olmalıyız."

Yusuf gülümsedi. "Ben savaşmaya hazırım."

Emir ise Lina’ya daha yakından baktı. "Bu savaş seni başka bir seviyeye taşıyacak, Lina. Eğer kazanırsan, artık şehrin tartışılmaz lideri olursun."

Lina gözlerini karanlığa dikti. "O zaman başlayalım."

Lina, Kudret’in en sadık adamlarından biri olan Tamer ile gizli bir görüşme ayarladı. Eğer onu kendi tarafına çekebilirse, Kudret’in ekibi dağılmaya başlayabilirdi.

Tamer, Lina’nın karşısında otururken endişeyle konuştu. "Beni neden buraya çağırdın, Lina?"

Lina sessizce masaya yaslandı. "Kudret kaybedecek, Tamer. Sen doğru tarafta yer almak istemez misin?"

Tamer bir an sustu. Lina’nın sözleri, düşündüğünden daha büyük etki yaratmıştı.

Lina’nın karşısında iki seçenek vardı:

Tamer’i ikna edip Kudret’in ekibini içeriden çökertmek. Doğrudan saldırıya geçerek Kudret’i tamamen ortadan kaldırmak.

Mira sessizce Lina’ya baktı. "Eğer içerden çökertirsek, savaş çıkmadan kazanabiliriz."

Yusuf silahını kontrol etti. "Ama saldırırsak, herkes Lina’nın gücünü kabul etmek zorunda kalır."

Emir sessizdi, ama Lina’ya gözlerini dikmişti. "Bu senin nihai sınavın, Lina."

Lina derin bir nefes aldı. Bu seçim, onun gücünü pekiştirecekti.

📖 Hikayeye Devam Et

Gölgeler Arasında Hakimiyet Bölüm 8. bölümüne geçmeden önce kısa bir reklam ile destek olun.

➡️ Gölgeler Arasında Hakimiyet Bölüm 8 Kitabını Oku