Aşkın
Son Perdesi
Evin içinde
hafif bir müzik sesi yankılanıyordu. Yıllardır süren evlilikleri, sıradan
bir akşam yemeğiyle devam ediyordu.
Cem gözlerini
masadaki şarap kadehine dikti. "Bugün garip bir gündü."
Leyla hafifçe
gülümsedi. "Garip mi? Neden?"
Cem hafifçe iç
çekti. "Bir şeyler değişiyor gibi hissediyorum."
Leyla
kaşlarını çatarak ona baktı. "Ne gibi?"
Cem başını
hafifçe eğerek sessizleşti. Bazen değişimler fark edilmez. Ama
hissettirilir.
Leyla mutfağa
geçtiğinde, telefonuna düşen mesajı fark etti. Bilinmeyen bir numara, kısa
ve net bir cümle bırakmıştı:
"Biliyor
musun? Bazı sırlar sonsuza kadar saklanmaz."
Leyla
gözlerini telefona dikti. Bu mesaj, sıradan bir gecenin yönünü
değiştirebilir miydi?
Leyla,
telefonun ekranına bakarken içinden geçen düşünceler birbirine karışıyordu.
"Bu
mesaj kimden geldi? Ne anlatmaya çalışıyor?"
Etraf
sessizdi. Cem hâlâ masada şarabını yudumluyor, kendi düşüncelerine gömülmüştü.
Leyla, bir
an bile tereddüt etmeden mesajı silmeyi düşündü. Ama içindeki bir ses,
gerçeği öğrenmesi gerektiğini söylüyordu.
Cem başını
kaldırdı. "Leyla?
Bir şey mi oldu?"
Leyla
hafifçe gülümsedi. "Hayır, sadece biraz dalgınım."
Cem
şarabından son bir yudum alırken Leyla’nın içindeki huzursuzluğu fark etmiş
miydi? Yoksa
bu sadece onun endişesi miydi?
Leyla
gözlerini telefon ekranına çevirdi. Silmek mi, yoksa cevap vermek mi?
Bir seçim
yapmalıydı.